KARŞIMDAKİNİ DİNLERKEN ZORLANIYORUM!
Dinlemek eğer zor geliyorsa bu bizden kaynaklı olabilir, karşımızdakinden kaynaklanabilir veyahut hem bizden hem de karşımızdan kaynaklanıyor olabilir. Çoğu zaman her iki taraftan da kaynaklanır ama biz şimdilik karşı tarafı bırakalım. Bu yazımda sadece bizden kaynaklanan dinleme hatalarına değineceğim. “Hangi davranışlarımdan dolayı karşımdaki kişiyi dinleyemiyor olabilirim? Sorusunu cevaplamaya çalışalım.
1.Canımız bir şeye sıkkınken birini dinlememiz çok zor. Ya da bir şeye kaygılıysak yine aynı şekilde dinlemek baya zor olur. Bu durumda karşımızdaki kişiye kendi durumumuzu açıklamalıyız. “Seni dinlemeyi çok istiyorum ama o kadar canım sıkkın ki söylediklerine odaklanamıyorum” şeklindeki bir cümle çoğu zaman anlayışla karşılanır. “Şu an o kadar kaygılıyım ki söylediklerine tam odaklanmaya çalışsam da başaramıyorum.” Şeklinde kurulan bir cümle dinliyormuş gibi yapmaktan çok daha sağlıklı bir seçenektir. Birini dinlerken zorlanıyorsak bazı düştüğümüz tuzaklar vardır diyebiliriz.
2.Akıl okuma. Akıl okuma daha karşınıdakine sormadan onun ne düşündüğünü tahmin etmek ve hissettmek. Bu biraz zor fark ediliyor. Çünkü karşı tarafın me hissettiğini ne düşündüğünü çok iyi bildiğimize müthiş derecede inanıyoruz. Türkiye’de şöyle bir söylem var: “Ben onun ciğerini bilirim.” Türkiye’de en çok düştüğümüz hata, bu. Ciğerini bilme hatası🤣 “Ben onun içini bilirim.” Kültürel olarak akıl okuma hatasını yapmaya çok müsaitiz. Bu da bizim psikolojimizi ve ilişkilerimizi bozuyor.
Yapmadığımızı sanıyoruz fakat akıl okuma çok sık yapılıyor. Birini dinlerken akıl okuduğumuzda aslında karşı tarafı dinlememiş oluyoruz. “Güzel görünüyorsun” dedi ama aslında laf soktu diye düşünmek akıl okuma örneği olarak verilebilir. “Sevgilim bana beni sevdiğini söylüyor fakat sevmiyor, eminim.” Cümlesi de aynı şekilde akıl okuma hatasına örnektir.
Kişi seni sevmiyorum dememiş hatta aksine seviyorum demiş olduğu halde, hayır ben hissediyorum aslında o beni sevmiyor demek akıl okumadır. Tabi belki de sevmiyordur yalan söylüyor olabilir sevgiliniz size fakat bu onun problemi sizin değil, biz sadece bize söylenenleri dikkate almalıyız, tahminlerimizi değil. Bu durumda karşı tarafın aklını okurken onu sağlıklı dinlemek neredeyse imkansız.
3. Filtreleme. Karşımızdakinin ilgimizi çeken konuşmalarını dinlemek diğerlerini es geçmek. Halbuki tüm konuşmaya odaklanmak bizim de konuşmadan aldığımız keyfi artıracaktır.
4. Yargılamak. Karşımızdakinin duygu ve düşüncelerini anlayıp küçük de olsa hak verme eğiliminde olmak yerine, söylediklerine takılmak. Eleştirmek iletişimi ketler. İçimizden eleştirmek gelse bile, bi süre erteleyin eleştirinizi. Sonra yine eleştrinizi sunabilirsiniz. Ama öncelikle anlattıklarını ona özetleyin empatik tepkiler verin, eleştriyi sona saklayın.
5.Öneride bulunmak. Karşıdakinin duygu ve düşüncelerini anlamak yerine ne yapması gerektiğini söylemek. Bunu iyi niyetle yaparız fakat bu çoğu zaman ters teper. Çünkü kişi zaten yapması gerekeni kendi yapar, yapacaktır. Sizle sadece paylaşmış olmak için, derdini anlatmış olabilir.
6. Çürütmeye çalışmak. Karşımızdakinin söylediklerinin geçersiz olduğunu göstermeye çalışmak kendi haklılığımızı anlatmaya çalışmak da bizim dinlememizin önüne geçecektir. Ve bu davranış karşı tarafı tahrik eder. Onun söylediklerini çürütmeye çalışmamız ne yazık ki işw yaramaz. Dolayısıyla işe yaramayan amacımıza ulaştırmayan bir davranış sergilemiş oluruz. Karşı taraf kızar öfkelenir, bizim de haklı olduğumuzu asla düşünmez.
Bu hatalara zaman zaman hepimiz düşeriz, insanlık hali. Kendinizi gözlemleyin ne sıklıkla bu tür dinlemw hataları yapıyorsunuz? Bol bol empatik tepki vermeye dikkat edin.Empatik tepki sizin karşı tarafı çok daha kolay dinleyebilmenizi sağlayacaktır. Hem de karşı taraf anlaşıldığını fark edip bu duruma sevinecektir. Böylelikle iletişimimiz güçlenir ve daha yakın, sıcak ilişkiler kurma şansı elde ederiz.
Sevgi ve şefkatle kalın.
Yorum Bırakın