ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞI NEDİR VE NASIL YÖNETEBİLİRİZ?
Alkol ya da madde bağımlılığı hakkında ilk olarak eğer insan bir davranışı gerçekleştiriyorsa bu davranışın o kişiye getirdiği bir fayda vardır yani aldığı bir ödül vardır demeliyim. Hayatta sorunlar yaşar ve üzülürüz, öfkeleniriz. Ve o duygular ve sorunlar bizi o kadar boğar ki rahatlamak için kendimizce geliştirdiğimiz yöntemler vardır. Kimimiz alkol alarak rahatlamaya sakinleşmeye çalışır kimimiz sigara içebilir kimimiz yalnız kalmak ister kimimiz yürüyüşe çıkar kimimiz yemek yiyerek rahatlayabilir. Hepsinde amaç aynıdır rahatlamak sakinleşmek yaşadığı sıkıntıyı azaltmak.
Alkol konusunda da aynı şekilde kişi üzüldüğünde öfkelendiğinde kendini rahatlatmak huzurlu hissedebilmek için alkol almaya koşabilir hatta bu o kadar sık tekrar edilir ki kişi alkol almadan rahatlayamaz hale gelebilir yani alkol bir alışkanlık haline ve içilmediğinde alkole aşermeler ortaya çıkabilir. Buradan bakınca alkol kullanmak çok anlamlı görünüyor. Rahatlamayı kim istemez? Bunu alkol kullanan bireyin yakınları anlayamayabilir ve alkol kullanan kişi çevresi tarafından anlaşıldığını düşünmeyebilir, alkol kullanınca karşılaştığımız olumsuz sonuçlar da vardır. Sağlığımız olumsuz etkilenir, işe gidemeyebiliriz, dikkatimizi toplayamayabilir, yaşadıklarımızı hatırlayamayabiliriz, arkadaş ve aile bireyleriyle sorunlar yaşayabiliriz, özellikle de çevremizle ilişkilerimiz olumsuz yönde etkilenir.
En basit haliyle bağımlılık döngüsü şöyledir:

Alkol ya da madde bağımlılığı zaman alan ama iyi sonuçlar alınabilen bir sorun alanıdır. Danışanlar alkol kullanımından dolayı yerine getirremedikleri davranışlarından şikayetçidirler. Ve maddeyi tasarladıklarından daha fazla aldıkları nedeniyle üzgündürler. Hatta madde fizyolojik zararlarına rağmen kullanma devam edililir. Genelde tek başına bırakmak için uğraştıklarında başarısız olurlar. Zaten bağımlılık yapan maddelerin destek almadan bırakılma oranları çok düşüktür. Örneğin sigarayı tek başına bırakma oranı %3-5 arasındadır. Fakat psikolojik destek ile bırakma oranları yüksektir.
Kişi alkol ya da madde aldığında aynı etkiyi yaratması için her seferinde daha fazla maddeye ihtiyaç duymaya başlar dolayısıyla alınan madde miktarı git gide artar kişi artık kendine limit koymaktan vazgeçer. Bunun adı tölerans geliştirmedir. Yani vücud maddeye artık tölerans geliştirmiştir, alışmıştır ve aynı etkinin yaşanabilmesi için daha fazlasına ihtiyaç vardır.
Alkol madde almayaınca ne olur? Kişide yoksunluk belirtileri çıkar. Yani kişi kendini çok huzursuz hisseder. Aşerme ise madde arzulamaktır, karşı konulamayan bir içme isteğidir.
İçme isteği nasıl oluşuyor?
Bir tetikleyici ile karşılaşıyoruz. Mesela bi olay ya da durum karşısında üzülüyoruz ya da beraber alkol kullandığımız arkadaşımız bizi davet edebiliyor bunun nihayetinde alkol alıyoruz ve alkol almayla birlikte gelen rahatlama bizim için ödül olmuş oluyor olumsuz duygulardan bir süreliğine kurtulmuş olduğumuzdan ötürü de yaşayacağımız olumsuz durumdan da kurtulmuş oluyoruz. Buna edimsel koşullanma denir. Bir davranış sonucunda ödül getirir buna olumlu pekiştirme denir bir de bir davranış sonucunda yaşayacağımız olumsuz bir durumdan kurtulmuş olursak buna da olumsuz pekiştirme denir, yani olumsuz durumu yaşamaktan kurtulmuş oluruz ve hal böyle olunca alkol alma davranışı devam eder. Ve bu döngü döndükçe de artık alkol kullanımı alışkanlık haline gelir.

Alkol kullanımında şemalarımız da etkili. Şema da ne demek şimdi dedğinizi duyar gibiyim. Şema bizim kendimiz hakkımızda belki farkında bile olamadığımzı düşüncelerimizdir. Örneğin ben zayıf biriyim şeklinde bir şemamız olabilir. Çocukluk deneyimlerimiz sonucunda şemalar oluşabiliyor mesela kişi değersizim, sevilmiyorum, yetersizim şeklinde düşünebiliyor kendisi hakkında. Kendi hakkında böyle düşünen kişi ben başarısızım yaşadığım sorunlar çözülemeyecek şeklimde bir kurala da sahip olabilir. Dolayısıyla alkol alımı başlar. Bu noktada alkol ile ilgili poztifi düşünceler de etkilidir. Örn. Alkol alınca rahatlıyorum, alkol alınca arkdaşlarımla çok eğleniyorum. Bu düşünceler ile alkol alımı sürdürülür. Bu tablo sonunda bu bahsettiğimiz düşünceler daha sık gelmeye başlar.

Aşağı inen ok yöntemiyle danışanın neyden çekindiği ortaya çıkarılmaya çalışabilinir. Çünkü çoğu zaman karşılacağımız olumsuz bir durumun olduğunu düşümdüğümüzde o davranışımızı devam ettirme eğilimi içinde oluruzç bunu anlama için içmezseniz ne olur sorusu sorulabilir. İçmezseniz ne olur? – eğlenemem. Eğlenemezseniz ne olur? – İnsanlar beni sıkıcı bulurlar. İnsanlar sizi sıkıcı bulurlarsa ne olur? – arkadaşlarımı kaybederim, yalnız kalırım ve hayat çekilmez hale gelir.
Alkol madde kullanmanın olumlu sonuçları genelde şu şekildedir. Süpermen gibi hissettmek, kendine güvenin artışı, rahatlama, eğlenmek, mutlu hissetmek, yalnız olduğunu unutmak,tasalar kaybolur, o anda hiçbir şey kafaya takılmaz, daha sosyal olunur. Ağrılara iyi gelir. Alkol madde kullanımının olumsuz sonuçları ise şu yöndedir: beden ve ruh sağlığı bozulur, aile iş okul düzeni bozulabilir,kontrolsüz davranışlar olabilir, kendine güveni düşürebilir, isteksizlik yaratabilir,bütün gün uyutabilir, yakın zamanda yaşadıklarımızı hatırlayamayabiliriz, şuç işlemede etkili olbailir, alkollü araç kullanmaya neden olabilir, iş ve eş kaybına sebebiyet verebilir.Madde duygularımızı değiştirir, zihnimizin çalışmasını değiştirebilir bazen nedensiz bir şekilde kendimizi huzursuz hissetmemizde etkili olabilir.
İçme kayıtlarını tutmak bizim içme davranışımızı inceleme fırsatı doğrurur. Haftlaık günlük aylık olarak ne kadar içtiğimizi gözlemleme şansımız olur ve kaydı tutulan her davranış ilginç bir şekilde kişi tarafından daha kolay yönetilir hale geliyor. Erteleme yöntemi ise madde kullanımını bi süreliğine ertelemek mesela maddeyi almadan önce içinizden 30 a kadar saymak veya 5 dakika beklemek de olabilir. Peki bu ne işe yarıyor kişi bu süreleri daha da artırabiliyor. Küçüktan başlamanın mucizesi diyorum ben buna. Küçük her zaman en iyidir. Sonra bi bakmışssınız maddeyi 1 gün ertelemeye başmışsınız 5 dakikadan 1 gün e çıkmak elbette zaman alır fakat güzel bir başarıdır.
İçme isteği ile savaşmamak gerekir savaşa girerseniz mağlup olabilirsiniz. İçme isteğinize bir şekil verin, bu herhangi bir şekil olabilir top şeklini de verebilirsinz araba olabilir bu bir bulut da olabilir her şey ama her şey olabilir onunla ranıza mesefa koyun ve ona hoş geldin deyin onu sevgiyle kabul edin her ne kadar bu istek hoşunuza gitmese de. Ve içme isteğinizi gözlemleyin maddeyi almadıkca yükselecek yükselecek katlanılmaz sinir bozucu bir hal alacaktır fakat her duygu gibi o da bir süre sonra düşüşe geçer eğer maddeyi almaz ve beklersek bi süre sonra o istek düşüşe geçmeye başlar. Yani istek yükselik ve bir tepe noktasına ulaşır ve daha sonra düşüşe geçer. Yani aşağıdaki hareketi yapar:

Bazen yaşadığımız acılar bize o denli ağır gelir ki kendimizi o acıdan sıyırabilmenin tek yolu olarak maddeye yöneliriz, aslında madde kullanımı bir sonuçtur bunun öncesindeki sürece odaklanmalıyız. Madde kullanımını asla tek baışan madde kullanımı olarak değerlendirmemeliyiz. Çünkü kişi maddeyi genellikle kendini mutsuz hissettiğinde ya da huzursuz hissettiğinde almak ister veğer kişi genel olarak hemen hemen her gün mutsuz ve huzursuz hissederse her gün madde almak isteyebilir bunu çok sık gerçekleştirdiğindeyse bu durum alışkanlık haline gelebilir ve madde kullanma otomatik davranış haline gelebilir. Madde bir araçtır çünkü asıl amaç maddenin getirdiği rahatlamadır. Kişiler maddeyi doğrudan amaç halinde kullanmazlar amaçları mutlu ve huzurlu hissetmektir.
Alkol ve madde kullanımına son vermenim 3 aşaması vardır.
1.bırakmaya hazırlanma
2. bırakma ve yoksunluk dönemi
3.depreşme dönemi
1.Alkol sorunun olduğunun farkına varma- 2. Kararsızlık – 3. Bırakmaya karar verme – 4. Bırakma – 5. Sürdürme 6. Tekrar başlama – 7. İnkar – 8. Alkol sorunun olduğuğunun farkına varma. Bu dönemler içinde kişi bir kısır döngüye kapılır. Kişiden önce bu 8 aşamadan hangisinde olduğu sorulmalıdır, bu uygun olarak kişiye yardım edilmeye çalışılır.
Bırakma aşamasına daha yakından bakalım. Önce şunu demek gerek. Bağımlılık ne yazık kı değişime dirençlidir. Bu değişimin zaman alacağını baştan kabul etmek işimizi kolaylaşabilir hızımı yükseltir. Danışan bu dönemde sosyal yakınlarından desteğini kaybetmiş olabilir kendini yalnız hissediyor olabilir. Danışanlar alkol ve maddenin zararını çok fazla görmeye başlayınca yardım arayışına girerek psikoloğa gelmektedir. Danışana şu soru sorulmalıdır: Bırakmayı ne kadar istiyorsun? …./10 (maddeyi bırakma isteğin 10 üzerinden kaç?) 2. Önemli soru ise şudur: ‘’Maddeyi bırakabilme noktasında kendine ne kadar güveniyorsun? …../10( maddeyi bırakma konusunda kendine 10 üzerinden kaç güveniyorsun?)
Alkol ve madde bağımlılığında kişi bıraktıktan sonra yeniden içebilir bu beklenen bir durumdur. Bu durumu şöyle yorumlamak gerekir: içmiş olabilirim fakat bu taaaaaaa en başa dönmek anlamına gelmiyor, zararın neresinden dönersem kardır. Madde kullanımına geri dönüşler doğaldır bu genellikle böyle olur zaten sadece olumlu davranış sürdürülememiştir tehlikeli olan tekrar madde kullanmak değildir tehlikeli olan madde kullanımına geridönüşü izleyen olaylardır.
Kişi madde kullanımına geridönüşü şu şekilde yorumlarsa işte o noktada da tehlike başlıyor: ‘’başaramadım, iradesizim, yetersizim, güvenilmez biriyim.’’ Halbuki sadece madde kullanımına geridönüş olmuştur bu kişinin beceremeyeceği yetersiz olduğu iradesiz olduğu anlamına gelmez tam tersine geridönüş maddeyi nasıl bırabileceği ile ilgili kişiye bilgi verir. Nasıl mı?
Kişi ne olduğunda tekrar içtiğini farketme şansı elde eder. Artık onu nelerin tetiklediğini farkeder hale gelmesi onun bu konuda daha da güçlenmesine yardım edecektir. Eğer kişi bir kere perhizini bozarsa buna kayma yani slip diyoruz eğer kişi bi kaç kere perhizini bozrsa buna laps diyoruz eğer eski içme alışkanlığına tamamen dönerse buna replaps diyoruz. Bunların 3 ü farklı şeylerdir.
Bir kere madde kullanımınına geri döndük o anda napacağım artık bir kere bozuldu dediğim anlarda ne yapmalıyım?
Dur!gözlemle, şu an ne oluyor?
Maddeyi kullandın diye maddeyi bırakma sürecin tamamen bozulmadı. Maddeye geri dönme öğrenme için fırsattır.
Bildiğiniz öğrendiğiniz teknikleri yeniden uygulayın.
Lapsı(maddeye bir kere dönmek relap ise eski içme sıklığına geri dönmek demektir.) izleyen olayları gözden geçirin yani ne oldu da içtiniz o an neredeydiniz ne hissediyordunz? Lapsın erken uyarı sinyalleri oldu mu? Yüksek riskli durumun kaymayı tetikleyen özelliği neydi?
Acil durum planı( kriz anında aranacak isim kim?), alternatif etkinlik ne? Hatırlatma kartları hazırlayın.
Laps hata başarısızlık iradesizlik değildir. Bu duruma şefkat ve anlayışla yaklaşmak gereklidir. Laps ilerde bir benzeri yaşandığında sorunla başetmek için bir fırsattır.
Aşerme ölçeği
İçmenin iyi hissettireceği düşüncesi aklınıza kaç kere geldi? Örn. 40 kez
Geçen hafta en şiddetli aşermenize 6 üzerinden kaç verirsiniz? …/6
RELAPSI AZALTICI STRATEJİLER
1. Strateji: ilk olarak relaps bir süreçtir bunu bir süreçolarak ele almalıyız. Eğer erken uyarı sinyallerimizi keşfedersek madde kullanma davranışımızı yönetmek kolaylaşabilir. Neler olabilir erken sinyaller: randevuları aksatma, huzursuz hissetmek,risk alma eğilimi, maddeyi arzulama, aşerme
Formülasyon: alkol/madde alma olayı nasıl başladı? Bunu ne tetikledi? Sorularının cevaplarının netleştirilmesi kişi tarafından kendi tablosunu daha iyi görmesini sağlayabilecektir.
Kayıt defteri tutarak bağlantılar kurma ve ölçme
2. Strateji: bağımlıların kendileri için riskli durumlarını ve o anda akıllarından geçen düşüncelerini ve o anda yapmakta oldukları davranışları tanımlamalarına yardım etmek gerekir. Çünkü kişi kendi bağımlılık sürecini öğrenirse yani o an aklından geçen düşüncelerini neler hissettiğini nasıl davrandığını farkederse yineleme riski azalır.
Ayık kalmayı destekleyen sosyal destek ağınızda kimler var? Size madde konusunda kimler yardım edebilir.
Ayık kalma süresini uzatma için yapılacak çalışmalar: hayır deme eğitimi, öfke yönetimi, kendine güven, problem çözme çalışması, iletişim kurma çalışmaları
Perhizi bozmanın etkisini yeniden tanımlama
Acil durum planı yapmak
3. Strateji: iletişim, kişilerarası ilişkiler, sorun çözme çalışmalrının uygulamaları yani kişinin hayatında bunları kullanacağı uygulama alanları tespit etmek ve bunun üzerine çalışmak. Bu çalışmalar esnasında alkol madde isteğini tetikleyebilecek kişi yerleri tanımlamalıyız.
4. Strateji: mutsuz hissettiğimizde kaygılı hissettiğimizde alkol alma isteğimiz artar. Alkol kısa vadede neler hissettirdiğine uzun vadede neler hissettirdiğine bakmalıyız. Alkol kısa vadede neşe verir uzun vadede mutsuz hissettirir.
5. Strateji: gevşeme egzersizleri, görsel imajinasyon, alkol dışında farklı davranışlar neler olabilir şeklinde alternatif davranışlar geliştirme.
6. Strateji: Felaketleştirme, sonuca atlama, genelleme şeklindeki bilişsel çarpıtmaları kişinin kendisinin farketmesi için çalışmalar yapmak. Bu bilişsel çarpıtmalar alkol alma konusunda etkilidirler. Düşüncelerin alkol almayı nasıl etkilediği madde kullanan kişiyle konusulmalı ve noktaya kullanıcı ile daha yakından bakılmalıdır. Düşünceler ile alkol alma davranışı arasında nasıl bir bağlantı olduğu keşfedilmelidir.
7. Strateji: ek destek olarak medikal tedavi hakkında konuşmak. Acaba medikal destek madde kullanımı sorununda yardımcı bir eleman olur mu hızımızı artırır mı? Bunun üzerinde madde kullanan kişiyle birlikte değerlendirme yapılmalıdır. Madde alıp rahatlama ile ilaç alıp rahatlama arasında benzerlikler olabilir. Alkol madde kullanma isteğini azaltan ilaçlar kişinin dilediği sonuçları ona daha hızlı getirebilmektedir.



Yorum Bırakın