Psikoloji

Çocuğum Çok Çekingen Ne Yapmalıyım?

Tarafından Yazılmıştır admin

ÇOCUĞUM ÇOK ÇEKİNGEN, NE YAPMALIYIM?

Bazen çocuklarımız çok çekingen olur tanımadığı insanların yanında konuşmaz ya da konuşmakta zorluk çeker. Bir iki tane arkadaş edinir ve başka akranlarıyla iletişime geçmeyebilir. Arkadaşlarıyla oyun oynamaktansa bilgisayar ya da telefonda vakit geçirebilir. Günün büyük kısmını odasında yapayalnız geçirmeyi tercih edebilir. Çoğu anne baba çevresinden şunu duyar çevresinden: ‘’ Büyüdükçe düzelir, zamanla düzelir.’’ Bu müthiş yanlış bir yönlendirme cümlesi. Eğer çocuğunuzun yukarıda anlattığım gibi bir takım sorunları var ise büyüdükçe düzelmez hatta daha da kötüleşebilir bu çocuğun tablosu.

Çocuk yeni bir ortama girerken kaygılanıyorsa, girmek istemiyorsa, tedirginse muhtemelen sosyal fobi dediğimiz durumu yaşıyordur. Nedir sosyal fobi? Çocuk için sosyal ortamlar korkutucudur demek köpek fobisi olan bir insan köpek görünce yolunu değiştirir yani köpekten kaçar sosyal fobide de aynı şekilde sosyal fobisi olan çocuk da sosyal ortamlardan yani insanlardan özellikle yeni insanlardan eve gelen misafirlerden kaçar çünkü onun için bunlar aşırı korku veren durumlardır.

Çoğumuz yılandan korkar değil mi? Birden karşınıza çıktığını düşünün o an ne hissedersiniz evinize girmiş ama nasıl girmiş anlamıyorsunuz, mümkünatı yok ama bir şekilde olmuş yılan salonun ortasında! O anki duygunuzu hissedin. Şu an hayal etmesi bile baya ürkütücü geliyor insana. Çocuğun aslında kalabalık ortamda hissettiği de bu yılan görmüş gibi oluyor. Şunu dediğinizi duyar gibiyim ama korkulacak bir şey yok ki! Size göre yok ama çocuğun açısından bakacak olursak onun için kalabalık ortamlar korkutucu.

Peki neden sosyal fobik oldu benim çocuğum? Her çocuk böyle değil neden benim çocuğum böyle korkuyor? Öncelikle söz konusu çocuk psikolojisi olunca çocuğun yaşadığı sorunun nedenini bulmak sorunu nasıl çözeceğinizin garantisi değildir. Bu biraz kulağa anlamsız gibi geliyor çünkü düşününce sorunu çözebilmek için nedenini bulmam lazım ki sorunu çözeyim diye düşünür insan. Ama bazen psikolojik sorunlar her şey yolundayken de çıkar yani bir nedene bağlanamayabilir. Bu nedenle bu çocuk neden korkuyor neden konuşmuyor neden oldu bunlar diye sormaktansa olan oldu artık bunu nasıl değiştiririm çocuğuma bu konuda nasıl yardım ederim onun insanlarla rahatça konuşur hale gelmesi için neler yapabilirim diye sormak çok daha iyi olacaktır.

Çocuğumun bu sorunu aşması için anne baba olarak biz ne yapabiliriz?

Birinci olarak: eleştirilerinizi bırakın. Mesela şunu demekten vazgeçin: ‘’ Neden konuşmuyorsun?, Neden başkalarının yanında utanıyorsun? Korkulacak ne var? Korkulacak hiçbir şey yok!’ Soru cümlesi altında eleştiri bombardımanı yapmayı bırakın. Çünkü siz bu şekilde davranınca çocuğun korkuları yok olmayacaktır. Hatta aksine kaygılarını daha da büyütmeye neden olabilirsiniz. Özellikle zorlayarak istemediği yerlere götürürseniz. Çocuğu zorla istemediği ortamlara sokmaya çalışmayın. Birinci adım bu: Zorlamayı bırakın. Çünkü bu zorlama sonunda çocuk etrafındakilerle konuşmaya başlamayacaktır hatta daha da ürkek hale gelebilir.

Çocuğumun bu sorunu aşması için anne baba olarak biz ne yapabiliriz?

İkinci olarak: Eğer çocuk kendiliğinden(yani sizin zorlamanız olmadan) etrafındaki kişilerle çok küçük bir konuşmaya girerse bile hemen ‘’Aferin.’’ Gibi olumlayıcı cümleler kurun. Ve ben dilini kullanarak :’’ Sen etrafındaki arkadaşlarınla(ya da kişilerle) iletişime geçip konuştuğunda ben kendimi çok mutlu hissediyorum.’’ Deyin. Bu çocuğun aynı davranışı tekrar yapma ihtimalini doğurur. Ki bu bizim istediğimiz tablo zaten

Üçüncü olarak: Siz anne baba olarak çocuğa karşı olan davranışlarınızı değiştirdikten sonra her gün kayıt tutun. Ne kaydı tutacağız dediğinizi duyar gibiyim. Yani demek istediğim: Çocuktaki çok küçük değişikleri bile günü gününe kaydedin. Bazen anne babalar bu küçük değişlikleri önemsemeyebiliyorlar çünkü çocuğun tam anlamıyla değişmedikten sonra minik değişiklerin bir anlamı olmadığını düşünüyorlar. Hatta çocukta hiçbir değişikliğin olmadığını söylüyorlar hâlbuki minik değişiklikler oluyor.

Bu nokta da anne babaya şunu hatırlatmak gerek kocaman bir çığı yaratan ilkin küçücük bir kartopudur, o giderek büyür ve zamanla büyür. 500 km uzakta bir yere gidebilmek için yapacağınız ilk adım evinizden dışarı çıkmaktır. Yani her şey zamanla dönüşür değişir. Fakat biz küçük değişikleri görmezsek çocukla ilgili motivasyonumuz düşer ve çocuğum değişmeyecek hep böyle kalacak diye üzülmeye başlarız ve üzülen kaygılanan anne babanın çocuğunu destekleyebilmesi de doğal olarak zorlaşacaktır. Bu nedenle çocuğunuzla ilgili olumlu olan minnacık değişikliklere karşı dikkatli olun ve bunu not alın. Hatta not alırken lütfen tarih de atın.

Dördüncü olarak: çocuğunuza soru sorun ama sırf sormuş olmak için değil gerçekten soru sorun. Net bir cevap alamayabilirsiniz ama yine de sorun. Örneğin, ‘’ Seni endişelendiren şey ne?’’ NEDEN? Sorusunu sormayın çünkü neden diye sormak çocuğu kendini savunmaya iter. ‘’ Korkmanda etkili olan şey ne?, ‘’Ne olacağından korkuyorsun?’’ Ve çocuğun cevabını dinleyin. Cevap alamazsanız da endişe etmeyin. Çünkü çocuklar bazen bu sorulara bilmiyorum derler. Gerçekten de bilmiyorlardır. O nedenle cevap almaya çalışmayın sadece sorun ve geri çekilin. Aslında çocuklar bu sorunun cevabını bilirler alam bilinç düzeyinde bilmezler. Ama bilinçaltında neyden korktuklarını bulabiliriz.

Beşinci olarak: çocuğunuz bir duygusunu ifade ettiğinde ona empatik tepki verin. Örneğin çocuk bize korktuğunu söylediğinde. ‘’ Demek korkuyorsun,hımm tamam anladım şu an çok korkuyorsun korkmanı anlıyorum, bana neyden korktuğunu anlatır mısın?.’’ Deyin. Korkulacak bir şey yok demeyin.

Altıncı olarak: şefkat gösterin. Çocukların en çok da ihtiyaçları olan şey, şefkat diyebilirim. Mesela empatik tepkinizi verdiniz ‘’ Korkmanı anlıyorum, bana anlat neyden korktuğunu.’’ Dediniz diyelim. Daha sonrasında çocuğunuza sarılın. Şefkat gösterin.

Çekingen çocuklar kendi iç dünyalarında neler yaşar?

Çekingen çocuklar kalabalık ortamlarda utanç verici bir duruma düşmekten veya eleştirilmekten çok korktuğu için kalabalık ortama girmekten kaçınırlar. Hatta zaman zaman kalabalık ortamdaki kişilerin, onlar hakkında garip, yetersiz diye düşündüklerine inanırlar.yani başkalarının onun hakkında olumsuz düşündüklerine inanırlar.

Bu çocuklar bu çekingenlikten dolayı yapmak istedikleri şeyleri yapamaz hale gelirler. Sınıfta yüksek sesle konuşmak, parmak kaldırmak, yetişkinlerle sohbet etmek, bir sohbeti kendiliğinden başlatmak, restorantta kendi başına bir şey sipariş etmek, davet edildikleri arkadaş doğum günlerine veya partilerine gitmek, haklı oldukları durumlarda gerekli savunmayı yapmaktan, yabancılarla konuşurken göz göze konuşmaktan kaçarlar. Toplu bir ortamda dikkatin kendi üzerinde olmasından çok rahatsız olurlar.

Çocuk için öğretmenlerin de yapabilecekleri vardır. Öğretmenler, çocuk için yapabileceği görevler verip çocuğu cesaretlendirebilirler. Sınıfta diğer çocukların alayına maruz kalmaması noktasında öğretmenler dikkatli olmalıdırlar. Çünkü tahtaya çıktıklarında bu çekingen çocuklar çok kaygı hissettiklerinden diğer çocuklar bunu hemen fark ederler ve dalga geçebilirler. Öğretmenler sınıfta çekingenlik ile ilgili hikâye okuyabilirler.

Umutlu olun. Çocuğun yaşadıkları çözümsüz değildir, birçok çocuk aynı sorunları yaşamakta fakat psikolojik destek alması ile yaşadığı sorunun üzerinden gelebiliyor, sorunlarını çözebiliyor ve değişiyor. Eskiden yapamadığı bir çok şeyi yapar hale geliyor ve artık çekinmemeye rahatça konuşmaya başlıyor.

Klinik Psikolog Zümrüt Çetin

Yazar Hakkında

admin

Yorum Bırakın